Akciğer kanseri, dünya genelinde kansere bağlı ölümlerin başlıca nedenlerinden biri olmaya devam etmektedir. Bağışıklık sistemine yönelik tedavilerdeki son gelişmeler, akciğer kanserinin tedavisi ve önlenmesi amacıyla geliştirilen yenilikçi aşıların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu aşılar, vücudun bağışıklık sistemini harekete geçirerek kanser hücrelerini tanımasını ve yok etmesini hedefler.
Geleneksel enfeksiyon aşılarının aksine, kanser aşıları mevcut tümörleri tedavi etmek veya nüksetmesini engellemek amacıyla geliştirilmiştir. Bu aşılar, kanser hücrelerine özgü antijenleri vücuda tanıtarak bağışıklık sistemini bu hücreleri hedef alacak şekilde eğitir.
Küba’daki Moleküler İmmünoloji Merkezi tarafından geliştirilen CimaVax-EGF, kanser hücrelerinin büyümesini destekleyen bir protein olan Epidermal Büyüme Faktörünü (EGF) hedef alır. Bağışıklık sistemini EGF’ye karşı uyararak tümörün büyümesini durdurmayı amaçlar. 2011 yılından bu yana Küba’da halkın kullanımına sunulmuş olup, ABD dahil çeşitli ülkelerde klinik çalışmaları devam etmektedir.
Almanya merkezli BioNTech firması, BNT116 adlı mRNA tabanlı akciğer kanseri aşısının küresel klinik denemelerine başlamıştır. Bu aşı, COVID-19 aşılarında kullanılan teknolojiye benzer bir şekilde, bağışıklık sistemini küçük hücre dışı akciğer kanseri (NSCLC) hücrelerine karşı eğitmeyi hedeflemektedir. Denemeler Birleşik Krallık, ABD, Almanya ve Türkiye’de sürdürülmektedir.
Racotumomab, kanser hücrelerinin yüzeyinde bulunan N-glycolyl GM3 ganglioside adlı yapıyı hedefleyen bir tedavi aşısıdır. Arjantin ve Küba’da ileri evre küçük hücre dışı akciğer kanseri tedavisinde onay almış olup, diğer ülkelerde de geliştirme süreci devam etmektedir.
İlk BNT116 Uygulaması: Londra’da 67 yaşındaki bir hasta, bu yeni aşıyı klinik bir araştırma kapsamında dünyada ilk alan kişi oldu. Bu gelişme, mRNA temelli immünoterapilerin akciğer kanseri tedavisinde yaygın olarak kullanılabileceğine dair umut verici bir adımdır.
Kanseri Önleyici Aşılar: Araştırmacılar, BRCA mutasyonu veya Lynch sendromu gibi genetik risk faktörlerine sahip bireylerde, kanser oluşmadan önce bağışıklık sistemini harekete geçirecek aşılar üzerinde çalışmaktadır. Bu yaklaşımla, mutasyona uğramış hücreler tümöre dönüşmeden yok edilebilir.
Akciğer kanseri aşılarıyla ilgili heyecan verici gelişmeler yaşansa da bazı önemli zorluklar bulunmaktadır:
Farklı demografik gruplarda güvenlik ve etkinliğin kanıtlanması.
Mevcut tedavi protokollerine entegrasyon süreçleri.
Küresel ölçekte erişilebilirliğin sağlanması.
Önümüzdeki yıllarda aşıların, akciğer kanserinin hem tedavisinde hem de önlenmesinde önemli bir yer edinmesi beklenmektedir. Araştırmalar ve devam eden klinik çalışmalar, bu aşıların sağlık sistemine entegrasyonunda belirleyici olacaktır.
Bizimle İletişime Geçin