Radikal prostatektomi, prostat bezinin ve çevresindeki bazı dokuların (örneğin seminal veziküller) tamamen çıkarılmasını içeren bir cerrahi işlemdir. Bu operasyon, genellikle prostatla sınırlı olan prostat kanseri vakalarında uygulanır ve hastalığın vücudun diğer bölgelerine yayılmasını önlemeyi amaçlar.
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte radikal prostatektomi artık açık cerrahi, laparoskopik ve robot yardımlı (örneğin Da Vinci cerrahisi) yöntemlerle yapılabilmektedir. Bu modern teknikler, hem daha az kan kaybı hem de daha kısa iyileşme süresi sunarak hastaların yaşam kalitesini artırmaktadır.
Radikal prostatektomi genellikle aşağıdaki durumlarda önerilir:
Prostat kanserinin sadece prostat bezinde sınırlı olduğu erken evre hastalarda,
PSA (Prostat Spesifik Antijen) düzeyinin düşük veya orta risk aralığında olduğu durumlarda,
Hastanın genel sağlık durumunun cerrahiye uygun olduğu hallerde,
Uzun yaşam beklentisi olan ve tedavi sonrası komplikasyonları tolere edebilecek bireylerde.
Bu operasyonun uygunluğu, biyopsi sonuçları, PSA düzeyleri, MR görüntüleme ve Gleason skoru gibi klinik parametrelere göre belirlenir.
Radikal prostatektomi genellikle genel anestezi altında yapılır. Cerrah, prostat bezini ve gerekirse çevresindeki lenf düğümlerini çıkarır. Ardından idrar kesesi ve üretra yeniden birleştirilir.
Robot yardımlı laparoskopik cerrahi, minimal invaziv olması nedeniyle daha az ağrı, küçük kesiler ve daha hızlı taburculuk gibi avantajlar sağlar.
Tamamen tedavi edici potansiyel: Erken evre prostat kanserinde tümörün tamamen çıkarılmasını sağlar.
Kesin patolojik değerlendirme: Çıkarılan doku, kanserin evresi ve derecesi hakkında net bilgi verir.
Uzun dönem hastalıksız sağkalım: Uygun hastalarda yüksek başarı oranlarına sahiptir.
Tek seferde tedavi: Radyoterapi veya hormon tedavisine ihtiyaç duymadan hastalık kontrol altına alınabilir.
Her cerrahi girişimde olduğu gibi radikal prostatektomi de bazı riskler taşır. Bunlar arasında:
İdrar kaçırma,
Cinsel fonksiyon bozuklukları (erektil disfonksiyon),
Geçici idrar yolu enfeksiyonları,
Kanama veya pıhtı oluşumu yer alabilir.
Ancak deneyimli cerrahlar ve modern robotik tekniklerle bu risklerin görülme oranı önemli ölçüde azalmıştır.
Hastalar genellikle ameliyattan sonra birkaç gün hastanede kalır. İdrar sondası 1-2 hafta sonra çıkarılır.
İyileşme süreci boyunca pelvik taban egzersizleri (Kegel egzersizleri) önerilir. Düzenli kontroller ve PSA testleri, tedavi başarısını değerlendirmek için önemlidir.
Modern cerrahi teknikler sayesinde hastalar genellikle birkaç hafta içinde günlük yaşamlarına dönerler.
Radikal prostatektomi, erken teşhis edilen prostat kanserinde yüksek sağkalım oranları ve uzun dönem kanser kontrolü sağlar.
Radikal prostatektomi, erken evre prostat kanserinde yaşam kurtarıcı bir seçenektir. Uygun hasta seçimi, deneyimli bir cerrah ve modern cerrahi yöntemlerle uygulandığında, hem tedavi başarısı hem de yaşam kalitesi açısından mükemmel sonuçlar alınabilir.
Bizimle İletişime Geçin